Tazminat Davası Açma Süresi

Tazminat Davası Açma Süresi

Sağlık merkezi, doktor, diş hekimi ve hastane ile sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan borç ilişkilerinde zamanaşımı nedeniyle tazminat davası açma süresi sınırlanmıştır.

Hukuki olarak bir iddiada bulunurken davayı kazanmanızda haklı olmanız tek başına yeterli olmaz. Esas olarak haklı olmanızın yanında usule de dikkat etmek gerekmektedir. Nitekim hayatın birçok alanında geçerli olduğu üzere hukukta da usul esastan önce gelir.

Bir davanın açılması için muhakeme hukukunda hak düşürücü süre, arabuluculuğa başvurma vs gibi dava şartlarının yanında zamanaşımı ve derdestlik gibi ilk itiraz müesseseleri de bulunmaktadır. Zamanaşımı ilk itiraz şeklinde ileri sürülebilen bir defidir ve açacağınız davada zamanaşımını geçirdiyseniz ve zamanaşımını durduran ve geciktiren haklı bir neden de yok ise zamanaşımı itirazı ile karşılaşabilirsiniz ve açtığınız dava bu nedenle reddolabilir.

Zamanaşımı

Tazminat hukukunda, iş hukukunda, borçlar hukukunda ve münhasıran sağlık alanında hasta, doktor ve hastane ilişkileri de dahil olmak üzere karşılıklı borç doğuran her hukuki ilişkide zamanaşımı ile alacağın talep edilmesi süre ile sınırlandırılmıştır. Yani mahkemeye bir alacak veya borç ilişkisi için talepte bulunurken bu talepte bulunmanızı zamansal olarak talebinizin süresini doğrulamak gerekmektedir. Bu konuda mahkeme nezdinde karşı taraftan tazminat için bulunduğunuz talebin zamanaşımı ve hak düşürücü süre olmak üzere iki şekilde süre sınırlamasına takılmamış olması aranmaktadır.

Zamanaşımı bir defi olarak alacağın talebini sınırlandıran bir husustur. Talepte bulunulan yani borçlu, borç hakkında ilk itiraz olarak zamanaşımı itirazında bulunulması gerekir. Karşı taraf zamanaşımı iddiasında bulunur ise dava usulden reddolunur. Mahkeme, karşı taraf itirazda bulunmamış ise zamanaşımının geçtiğini kendiliğinden (re'sen) dikkate alamaz.

Hak Düşürücü Süre

Hak düşürücü sürede ise sürenin geçip geçmediği mahkeme veya savcılık tarafından re'sen (kendiliğinden) nazara alınacak, hak düşürücü süre geçirildi ise karşı taraf itirazda bulunmasa dahi usulden reddedecektir. Hak düşürücü süre ödemeyi sınırlandırdığı gibi talepte bulunmayı da sınırlandırmaktadır. Usulen hak düşürücü sürenin geçirildiğini her zaman ileri sürülebilir. Fakat yukarıda değinildiği üzere zamanaşımı için, hak düşürücü süreden farklı olarak zamanaşımının defi olarak ilk itirazda ileri sürülmesi gerekir.

Sözleşmeden Kaynaklı Borç İlişkisi

Bir borç ilişkisinin dayanağı sözleşme olabilir. Hasta ve doktor arasındaki ilişki temelde vekalet sözleşmesine bağlı bir ilişki sayılmaktadır ve sözleşmeden doğan bir borç ilişkisi kurulduğu kabul edilebilir. Kural olarak sözleşmeden doğan borç ilişkileri 5 (beş) yıllık zamanaşımına tabidir. Dolayısıyla vekalet ilişkisi sayılan hasta hekim ilişkilerinde 5 (beş) yıllık zamanaşımı söz konusudur. Sağlık hizmeti almak için başvurulmuş olan hastanelere ve sağlık merkezlerine karşı alacak istemleri yani tazminat talepleri de bu kapsamda sözleşmeden kaynaklı borç ilişkisi olarak 5 (beş) yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Eser sözleşmelerinde ise Borçlar Kanununa göre taşınmazlar için zamanaşımı süresi 5 (beş) yıldır. Fakat taşınırlar için 2 (iki) yıllık süre söz konusudur.

Tüketici İşlemleri

Bu konuda Tüketici Davaları bakımından tüketici işlemleri için 2 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Yani, estetik müdahaleler için hasta hekim ilişkisinde Yargıtay tarafından kabul edilen eser sözleşmesi hükümlerince, tüketici davalarına konu estetik müdahaleler bakımından zamanaşımı 2 (iki) yıl kabul edilecektir. Aynı zamanda birtakım diş operasyonları da diş hekimi ile hasta arasındaki ilişki eser sözleşmesi kabul edildiğinden 2 (iki) yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Dolayısıyla kural olarak estetik cerraha ve diş doktoruna karşı açılacak tazminat davaları eser sözleşmesi nazarında 2 (iki) yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Mevzuatımıza göre, ağır kusurun söz konusu olduğu halde sözleşme hiç ya da gereği gibi yerine getirilmez ise zamanaşımı uzamış dava zamanaşımı şeklinde 20 (yirmi) yıl olarak öngörülmüştür. Kasıt ya da ağır kusur, ağır ihmal veya aldatma, korkutma ve hile gibi hallerde zamanaşımının bu hallerin kalkmasından itibaren başlatılması mümkündür. Böyle durumlarda zamanaşımı için alacaklı lehine sürenin öğrenildiği veya engelin kalktığı tarihten başlatılması veya 20 yıl olması gibi oldukça makul bir süre öngörülmüştür.

Haksız Fiilden Kaynaklı Borç İlişkisi

Bir borcun dayanağı sözleşme olabileceği gibi haksız fiil de olabilir. Taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olmasa dahi veya sözleşme ilişkisinin dışına çıkılmış ise hukuki bir borç ilişkisi haksız fiil ile kurulabilir. Bir haksız fiil borç ilişkisi doğurabileceği gibi suç da oluşturabilir. Bunun için haksız fiil nedeniyle hukuk yargılamasının yanında ceza yargılaması da söz konusu olabilir. Hukuk hakiminin tespitleri ve kararları ceza hakimini bağlamayacağı gibi ceza hakiminin tespit ve kararları da hukuk hakimini bağlamayacaktır.

Hasta ve hekim arasındaki ilişkide borç haksız fiilden kaynaklanıyor ise, haksız fiiilden yola çıkılarak bir alacak talep edilmiş ise (Türk Borçlar Kanunu madde 72 hükmü uyarınca) maddi ve manevi tazminat alacağı için zamanaşımı süresi; zararın öğrenilmesinden itibaren 2 (iki) yıl, her halde haksız fiilin gerçekleşmesinden itibaren 10 (on) yıl şeklindedir. Aynı şekilde diş hekimlerine veya estetik cerrahlara karşı tazminat borcu haksız fiilden kaynaklanıyor ise bu haksız eylemin öğrenilmesinden başlayarak 2 (iki) yıl içerisinde tazmin talepli dava ikame edilmelidir.

Hukuki Destek

Sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde sözleşmeye aykırılıkta ispat yükü borçlu üzerinde olmakta, fakat haksız fiilden kaynaklanan bir ilişkide zararın ispatı alacaklı (davacı) üzerinde olmaktadır. Bu ayrım oldukça önemlidir zira usül hukukunda ispat külfeti de zamanaşımı ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Tazminata konu zararın ispatinin hangi taraf üzerinde olduğu davanın bütün sürecini ve karar sonucu etkileyebilmektedir.

Zamanaşımı konusu her hukuki olay için değişkenlik ve münhasır özellik arz etmekte olduğundan usüle ilişkin çıkarım ve değerlendirmeler yapılırken mutlaka bir hukukçudan destek alınmalıdır. Zamanaşımı ve diğer usül meseleleri hakkında hasta ve hekim için özellikle malpraktis konusunda tecrübeli bir avukat yoluyla dava işlemlerinin yürütülmesi tavsiye olunmaktadır.

Mesaj Bırakın

İletişim Bilgilerimiz

Mail Yazın mail@istlegal.com

Bize Ulaşınİstiklal Cd. No:56 D:5 34435 Beyoğlu / İstanbul

Hemen Arayın 0 (850) 309 97 21

Bu sayfayı paylaş :