Tıp Hukuku

Tıp Hukuku

Tıp Hukuku alanında hukuk, ceza ve idare yargılamaları sürecinde tarafların haklarının etkili şekilde korunması konusunda uzman avukatlık ve müdafilik hizmeti vermekteyiz.

Tıp Hukuku

Tıp hukuku sağlık hukukunun bir alt dalı olarak hasta, hekim ve sağlık kuruluşu arasındaki hukuki cezai ve idari sorumluluklar konusunda faaliyet yürütülen bir hukuk sahasıdır. Kanun ve yönetmeliklerden daha ziyade içtihatlarca şekillenen sağlık hukuku alanında kamu hukukuna çerçevesinde tıp ceza hukuku ve tıp idare hukuku gibi ayrımlardan da bahsedildiği görülmektedir.

Tıp Ceza Hukuku

Hekimlerin ve diğer sağlık personellerinin, gerçekleştirilen tıbbi müdahalelerden dolayı malpraktis durumunda cezai sorumlulukları gündeme gelebilmektedir. Yahut hasta ve yakınlarının cezai fiillerinden ötürü ceza yargılamasında tanık, katılan ya da müşteki olabilmektedirler.

Doktorların gerçekleştirilen tıbbi müdahalelerde endikasyonsuz müdahalede bulunması, ortaya çıkan komplikasyonları öngörememesi veya komplikasyon ortaya çıktıktan sonra tespitinde veya ortadan kaldırılmasında gerekli dikkat ve özeni gösterememesi hallerinde taksirle öldürme, taksirle yaralama ve hatta kasten yaralama şeklindeki suçlar yönünden sorumlu tutulması söz konusu olabilmektedir. Bu konuda mevcut deliller kapsamında değerlendirilen kastı, taksiri ve suçu belirleyen unsurlar suçun maddi ve manevi unsurlarıdır ve Ceza Hukukunun alt dalı olan Tıp Ceza Hukukunun konusunu oluşturmaktadır.

Hasta ve yakınlarının hekim ve diğer sağlık personellerine gerçekleştirdikleri tehdit, hakaret, şiddet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ve suç oluşturan eylemleri de Ceza Hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Burada hekim ve diğer sağlık personellerinin mağdur, katılan, tanık ve müşteki oldukları ceza yargılamalarında hukuki destek almaları ve davanın Tıp Ceza Hukuku esaslarını ve uygulamasını iyi bilen bir avukat tarafından takip edilmesi hekimlere kolaylık sağlayacak ve adaletin tesisi anlamında daha yerinde ve doğru olabilecektir.

Sağlık Hukukunda İdari Yargı

İdare hukuku bir tarafı devlet olan ilişkileri konu alan bir hukuk dalıdır. Temelini Fransa hukuk sisteminden alan İdare Hukuku, kamu kurumları ile olan ilişkilerde bir tarafta devletin ve kamu yararının olmasından ötürü ihtilafın diğer uyuşmazlıklardan farklılık arz ettiği ilkesine dayanır. 

Üniversite hastanesi veya şehir (devlet) hastanesi gibi bir tarafı idare olan hukuk uyuşmazlıkları idare hukukuna tabidir ve idari dava sayılırlar. Bununla birlikte yönetmelik uygulamaları, kamulaştırma, ihale ve imar gibi idari süreçlere ilişkin uygulamalar, idari yaptırımlar, idari personele ilişkin uyuşmazlıklar ve idari sözleşmeler de idare hukukunun çalışma alanına girmektedir. Vakıf üniversitesi, özel üniversiteler, kolejler, devlet üniversiteleri gibi eğitim kurumlarına karşı açılacak davalar karşı tarafın Milli Eğitim Bakanlığı veya YÖK'e bağlı kurum olmaları nedeniyle de idare mahkemelerinde görülürler.

Anayasa, idare hukukunun kaynaklarının başında gelmektedir. Anayasanın 125. Maddesine göre idarenin her türlü işlemi ve eylemine karşı yargı yolu açık olup idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla idarenin eylemi ve idari işlemi nedeniyle bir zararın doğması halinde dareye karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları idare hukukunda ele alınırlar. Vergi kurumları veya üniversiteler gibi devlet idaresi karşısında vatandaşın veya özel hukuk tüzel kişisinin hak ve menfaatleri anayasal zeminde koruma altına alınmıştır.

Anayasadan sonra başta İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) olmak üzere idare hukuku ile ilgili kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, tüzük ve yönetmelikler idare hukukunu oluşturmaktadır. Uluslararası mahkeme içtihatları, Danıştay içtihatları ve idari teamüller de idare hukukunun kaynakları arasında sayılmaktadır. Danıştay kararları idari davalarında başvurulan önemli içtihat kaynakları arasında sayılmaktadır. Zira kanuni düzenlemelerle açıklık kazanmayan birçok mesele Danıştay kararları ışığında çözüme kavuşturulmaktadır.

İYUK’ta idari dava türleri tam yargı davası, iptal davası ve idari sözleşmelerden doğan davalar olmak üzere sıralanmıştır. İdari işlemin hukuka aykırılığı nedeniyle iptal davası açılabilmekte, dava sonucunda yalnızca davayı açan için değil o konuyu ilgilendiren herkes için iptal kararı verilmekte ve karar geriye dönük olarak etkili olmaktadır. Tam yargı davaları ise tazminat ve alacak davalarının idare hukukundaki görünümü olan davalardır ve yalnızca davayı açan kimse için sonuç doğurur. İdareye karşı tam yargı davası niteliğinde tazminat davaları açılabilmekte ve idareden zararın tazmini talebinde bulunulmaktadır. 

İdari davalarda usul oldukça önemlidir. İdare aleyhine açılan davalarda şekil ve muhakeme oldukça önemlidir. Çoğunlukla yazılı yarglama esasına dayanan idari davalar keşif ve duruşma gibi muhakeme süreçlerini de barındırabilmektedir. Kanun yolu aşamaları da bölge idare mahkemesine istinaf ve danıştaya temyiz gibi hukuk davalarından farklı usullere tabidir.

İdarenin eylemi dolayısıyla hakkı ihlal edilen ilgili, zararın tazmini için idareye tam yargı davası yani tazminat davası açabilir. İdari dava açmadan önce idari eylemi yazılı bildirim üzerine veya başka surette öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde ilgili idareye başvurmalıdır. Bu başvuruda, idari eylem nedeniyle hakkı ihlal edilen ilgili, haklarının yerine getirilmesini istemelidir. Bu başvuru ile ilgilinin talebi kısmen veya tamamen reddedilir ise ret işleminin tebliğinden veya cevap verilmeyen 60 günlük sürenin sonundan itibaren kanunda belirtilen süresi içerisinde dava açılmalıdır.

İdarenin her durumda kamu yararını gözeten bir kurum olduğu kabul edilir ve idarenin taraf olduğu idari uyuşmazlıklar idare ve vergi mahkemelerinde çözümlenmektedir. İdare mahkemelerinde yargılama prosedürü, muhakeme, süreler ve süreçler diğer mahkemelerden ve hukuk davalarından farklı olup bir idari davanın yürütülmesi konusunda avukat için bu alanda uzman olunması önem arz etmektedir.

Mesaj Bırakın

İletişim Bilgilerimiz

Mail Yazın mail@istlegal.com

Bize UlaşınIstiklal Cd. No: 189/9-2 Taksim 34433 Beyoglu / Istanbul

Hemen Arayın +90 (530) 100 90 89

Bu sayfayı paylaş :