Ukrayna’da Savaşın Taşıyıcı Annelik Sözleşmelerine Etkisi

Ukrayna’da Savaşın Taşıyıcı Annelik Sözleşmelerine Etkisi

Ukrayna'da son dönemde fazlasıyla popüler olan taşıyıcı annelik uygulamasına ve bu konuda yapılan sözleşmelere tıp ve sağlık bakımından savaş ne gibi etkide bulunabilir?

Savaş makul ve orta zekada bir kimsenin asla istemediği ve son derece üzücü sonuçlar doğuran bir durum. Hayata dair sonuçları olduğu gibi hukuki bakımdan da çok fazla sonucu var. 2022 yılı Şubat ayının son haftasında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş birçok farklı alanda yeni krizlere yol açmış durumda. Bu yazıda Ukrayna’nın dünyada öne çıktığı alanlardan birisi olan taşıyıcı annelik müessesesine güncel savaşın ne gibi etkileri olabileceğine değindik.

Ukraynada Taşıyıcı Annelik

Yasaların serbestiyet tanımasından ötürü izin verilen taşıyıcı annelik Ukrayna’da popüler sayılabilecek bir uygulama. Ukrayna bu konuda dünyanın en önde gelen ülkesi ve son yıllarda taşıyıcı annelik bir furya halini almış durumda. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinden (Türkiye de dahil) fazla sayıda insan taşıyıcı annelik için Ukrayna’ya geliyor ve Ukraynalı bir taşıyıcı anne ile anlaşıyor.

Taşıyıcı annelikte babanın spermi ile “genetik annenin” yumurtası tüp bebek (IVF) uygulaması şeklinde embriyon oluşturuluyor ve bu embriyon “taşıyıcı annenin” rahmine yerleştiriliyor. Taşıyıcı anne gebelik sürecini tamamlayarak doğumu yaptıktan sonra anlaşmadaki şekliyle bebeği genetik anne ve babaya teslim ediyor.

Ukrayna’da taşıyıcı annelik ülkenin önemli gelir kalemlerinden birisi olarak görüldüğünden, taşıyıcı anneliğe ülke politikası tarafından olumlu bakıldığı söylenebilir. Fakat belirtmek gerekir ki Ukrayna kanunlarında taşıyıcı anneyi koruyucu yasalar ve sorunları çözmeye elverişli yasal düzenlemeler yok. Örneğin taşıyıcı anneden doğan çocuklar doğrudan vatandaşlığa alınmıyor. Dolayısıyla taşıyıcı annelik konusunda taraflar (genetik anne, genetik baba, klinik, taşıyıcı anne) yaptıkları sözleşme ile aralarındaki esasları belirliyorlar, sonucu ve süreci kararlaştırıyorlar ve sözleşme tarafların kendi kanunları halini alıyor.

Sözleşme Hukuku, Medikal Uygulamalar ve Kişinin Beden Bütünlüğü

Her ne kadar Türk hukukunda (2238 sayılı kanun) ve diğer birçok ülke mevzuatlarında taşıyıcı annelik yasaklanmış olsa da bu uygulamanın yasaklanmadığı yerde gerçekleştirilmek üzere taraflar arasında taşıyıcı annelik sözleşmeleri akdedilebilmekte. Bu türden anlaşmalar genel sözleşme esaslarına tabi olsalar da nitelikleri itibariyle birtakım yönlerden farklı değerlendirmelere tabi olmakta. Zira sözleşmenin konusu insan, beden ve biyolojik materyal olduğundan, ayrıca sözleşmenin taşıyıcı annenin bütün bir yaşamını yakından ve doğrudan ilgilendirmesi ve yaklaşık 40 haftalık bir süreye bağlanması nedenleriyle buna bağlanan sonuçlar özellik arz ediyor.

Sözleşmelerde Mücbir Sebep, Savaş Hali ve İfanın Güçleşmesi

Taşıyıcı annelik sözleşmelerinde tıp hukuku ve sağlık hukuku dışında sözleşme hukuku bakımından mevcut savaş hali taraflar bakımından aşırı ifa güçlüğü teşkil edebilir. Bilhassa taşıyıcı anne bakımından süreli bir edim oluşturan sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmesi savaş tehdidi altında ciddi anlamda güçleşebilir. Böylesi bir durumda taşıyıcı anneden hamilelik süresi boyunca doğru bir beslenme ile beden ve zihin bağlamında sağlıklı yapıda olması ve doğumu sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi beklenemez. Bu nedenle taşıyıcı annelik sözleşmeleri mücbir sebep nedeniyle fesholunabilir. Savaş nedeniyle taraflar bakımından sözleşmede fiili imkansızlık hali dahi söz konusu olabilir.

Taşıyıcı annenin zor durumda olması nedeniyle sözleşmenin feshini istemesi

Şavaş altında havalanlarının kullanılamaması, uçuşların kapanması gibi durumlar nedeniyle genetik anne ve babanın bebeğini rahminde barındıran taşıyıcı anne yurt dışına çıkamayabilir. Bu durumda doğum öncesi yurt dışına çıkamama halinde ve savaş altında haftalarca hamilelik dönemi geçirmesi taşıyıcı annenin ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu gibi taşıyıcı annenin güç durumda kalması nedenleriyle anneye kürtaj hakkı tanınabilecek olup olmadığı ciddi bir etik ve hukuki tartışma konusudur.

Ayrıca savaş sürecinde taşıyıcı annenin bir şekilde doğum yapması halinde genetik anne-babaya çocuğu teslim edememesi ve bu süreçte çocuğa bakma durumunda kalması doğum sonrası bakım masraflarının karşılanmasını gerektirmektedir. Daha da ötesi bu sürecin uzaması halinde doğumunu yaptığı bebeğe bir süre bakmak durumunda kalarak duygusal olarak yoğun şekilde bebeğe bağlanmış olması halinde bebeğin genetik anne-babasına teslim edilmesini taşıyıcı anneden beklemek anne ve bebek yönünden hakkaniyete aykırı olabilecektir.

Genetik annenin taşıyıcı annenin durumundaki değişiklik nedeniyle sözleşmeyi feshetmek istemesi

Yine savaş durumu nedeniyle taşıyıcı annenin yeterli beslenememesi, psikolojik ve mental sağlığının - huzurunun yerinde olamayacak olması gibi nedenlerle genetik anne-baba’nın sözleşmenin feshini talep etmesi halinde bunun taşıyıcı anne bedeni üzerinde nasıl bir sonuç doğuracağı da aynı şekilde bir çıkmazdır. Taşıyıcı annenin kürtaja başvurmaya zorlanmasının kabul edilemeyeceği gibi yine taşıyıcı annenin doğum yaparak genetik bağı olmadan çocuğu sahiplenmesi ve ona yaşamı boyunca annelik yapmasının beklenmesi de hakkaniyetli olmayabilecektir.

Sonuç Olarak

Yukarıda başlıca sayılan durumların çözümü bugün için yasalarla ve uluslararası anlaşmalarla mümkün olmadığından bu konular hukuki ve etik sorunlar teşkil ediyor. Her ne kadar taşıyıcı annelik sözleşmesinde bu gibi durumların öngörülerek sözleşmede sonuca bağlanması çözümü nispeten kolay kılsa da yine etik ve hukuki zorluklar elbette var. Kaldı ki bunların önceden sözleşmede öngörülmemiş olması, savaşın gelecekteki seyri ve diğer birçok belirsizlik ile birlikte vahim sonuçlar doğuracak bir tablo karşımıza çıkarıyor.

Hayatlara son vermesi yönüyle savaş, gerçek bir karanlıktır. Ukrayna örneğinde taşıyıcı anne ile dünyaya gelecek bebekler yönüyle de hukuki ve etik bakımdan savaş, yine karanlık bir durum teşkil ediyor.

Bir an evvel son bulması dileğiyle..

 

Av. Abdurrahman Ali Yıldırım

ISTLEGAL Avukatlık & Danışmanlık

03.03.2022

Mesaj Bırakın

İletişim Bilgilerimiz

Mail Yazın mail@istlegal.com

Bize UlaşınIstiklal Cd. No: 189/9-2 Taksim 34433 Beyoglu / Istanbul

Hemen Arayın +90 (530) 100 90 89

Bu sayfayı paylaş :