Estetik Doktoruna Dava Açmak

Estetik Doktoruna Dava Açmak

Plastik ve Rekonstrüktif cerrahi alanında estetik operasyonlarda malpraktis nedeniyle tazminat için avukat ile estetik doktoruna dava açmak konusunda nelere dikkat edilmelidir?

Estetik doktoruna dava açma konusunda temel bilgiler ve doktora dava açma kararı verdiğinizde göz önünde bulundurmanız gereken hukuki hususlar özetle aşağıda belirtilmiştir. Estetik operasyonlar tedavi amacı güden diğer tıbbi müdahalelerden ayrı birtakım özelliklere sahiptir. Estetik operasyonun diğer tıbbi müdahalelerden farklı olmasından dolayı, hukuken de farklı birtakım hususlar söz konusudur. Dava açarken de bu hususlara özellikle dikkat etmek gerekmektedir.

Estetik Cerrahi

Estetik amaçlı tıbbi müdahaleler görüntüsel iyileştirmenin amaçlandığı tıbbi müdahaleler olup uygulamaları çeşitlidir; örneğin burun güzelleştirme ameliyatları, saç ekimi, göğüs büyütmek amacı ile silikon takılması, dış görünümü bozan benlerin alınması, vücuttaki kıllara lazer uygulanması, karın bölgesindeki fazla yağların alınması gibi uygulamalar bu sınıfta yer almaktadır. Bu müdahalelerle insan bedeninde istenmeyen görüntünün giderilmesi, istenir hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Estetik doktorları estetik cerrahı olarak da adlandırılırlar. Cerrahi operasyonlar alanında yer alan estetik amaçlı tıbbi müdahaleler, tıbbi tasnif içerisinde Plastik ve Rekonstrüktif cerrahinin alt dalı sayılmaktadır. 

Estetik Müdahalenin Hukuku

Tıbbi müdahalenin hukuka uygun olması için tıbbi gereklilik olarak da adlandırılan endikasyon koşulunu içermesi gerekir. Estetik operasyonlar hastalık ya da yaralanmalardan dolayı doğrudan tedavi amacıyla olabileceği gibi bir hastalık ya da yaralanma olmadan dolaylı olarak tedavi amacı içerebilmektedir. Zira estetik müdahaleler istenmeyen bedensel görüntünün yarattığı psikolojik durumları da kapsamaktadır. Bu nedenle hukukilik şartlarından tıbbi gerekliliğin psikolojik endikasyon şeklinde var olduğu kabul edilir. 

Estetik müdahalelerde hasta ile hekim arasında tedavi amacı taşıyan diğer tıbbi müdahalelerdeki gibi vekalet ilişkisi söz konusudur. Tedavi amacı taşımayan ve güzelleştirme maksadıyla yapılan müdahaleler eser sözleşmesi kapsamında ele alınmaktadır. Bir Rinoplasti (estetik burun ameliyatı) müdahalesine ilişkin uyuşmazlıkta Yargıtay hasta ile hekim arasındaki hukuki ilişkiyi eser sözleşmesi olarak nitelendirmiştir. Bunun gibi birçok karar doğrultusunda estetik cerrahi müdahalelerin eser sözleşmesi olarak ele alınması şeklinde bir içtihat birliği oluşmuştur.

Doktorun / Cerrahın Yükümlülükleri

Vekâlet sözleşmesi gereği hekimin asli edim yükümlülüğü tanı ve tedavidir. Eser sözleşmelerinde ise estetik müdahaleyi gerçekleştirecek olan hekim eseri meydana getirerek teslim etmek durumundadır. Sağlık alanındaki diğer tıbbi müdahalelerden farklı olarak estetik cerrahın eser sözleşmesi uyarınca estetik amaçlı tıbbi müdahalelerden doğan borçları şu şekilde sıralanabilir;

  • Teşhis koyma ve en uygun tedaviyi seçme
  • Eseri meydana getirme borcu,   
  • Eseri bizzat yapma borcu,  
  • Sadakat ve özen gösterme borcu,   
  • Hastayı aydınlatma borcu.

Sorumluluk bakımından güzelleştirme maksatlı estetik müdahaleler eser sözleşmesi niteliği itibariyle diğer müdahalelerden ayrılmaktadır. Hekimin diğer yükümlülüklerine ek olarak borçlar hukuku kapsamında ayıba karşı tekeffül borcu söz konusudur. Yani özen borcuna ek olarak sonucun meydana getirilmemesinden de sorumlu tutulabilecektir. Bu hekim açısından daha da özenli olmasını gerektirecektir. Doktrinde cerrahi estetik müdahalelerde sonucun taahhüt edilmesinin mümkün olmadığı durumlarda eser sözleşmesi sayılmayarak vekalet akdi hükümlerinin uygulanması gereği de savunulmaktadır.

Belirtmek gerekir ki estetik müdahalelerde tıbbi uygulama hatalarında sorumluluk kusur sorumluluğudur ve hekimin bu sorumluluğu için ölçüt olarak, deneyimli bir uzman doktor esas alınmaktadır. Kanuna göre (TBK 115.3) estetik müdahalelerin gerçekleştirilmesi, uzmanlık gerektiren hekimlik mesleğinin icra alanı olarak ele alındığından, cerrahın doktorun hafif kusurdan ya da herhangi bir kusurdan sorumlu olmayacağına dair anlaşma taahhüt sözleşme geçersiz sayılmaktadır ve kesin olarak hükümsüzdür. Dava açıldığında mahkeme taraflar arasındaki anlaşmada hükümsüz olan ifadeleri göz önünde bulundurmayacaktır.

Bilgilendirme, Aydınlatma

Estetik müdahaleyi gerçekleştirecek olan doktor, hekim ya da cerrah gerçekleştireceği müdahale hakkında hastasını bilgilendirmeli, müdahaleyi ve sağlık etkilerini detaylarıyla anlatmalı, hastanın anlayacağı şekilde ve etraflıca hastayı aydınlatmalıdır. Hasta Hakları Yönetmeliği’nin Bilgilendirme Başlıklı 15. maddesinde aydınlatmanın kapsamı konusunda hastalığın sebepleri, seyri, tedavinin kim tarafından ne sürede ve nasıl yapılacağı, diğer tedavi seçeneklerinin riskleri ve faydaları, hastanın tedaviyi reddetmesinin muhtemel sonuçları, kullanılacak ilaçlar ve tedavi sonrası gerekli bilgiler hakkında aydınlatma yapılması gerektiği şeklinde ifade edilmektedir.

Aydınlatma yükümlülüğünün kapsamında hastaya gerekli her türlü bilgi anlatılmalıdır. Uygulanacak tıbbi müdahale sonucunda ortaya ciddi değişiklikler meydana geleceği için hekim, hastasına müdahale ve sonrasına ilişkin aydınlatma yükümlülüğünü, eser sözleşmelerinde ve tedavi amacı dışında olan estetik müdahalelerde daha geniş yorumlamalı ve daha detaylı olarak aydınlatmalıdır. 

Müdahale sonrası telafisi olmayan durumlar ortaya çıkabileceği için doğru karar verilebilmesi adına müdahalede bulunulacak hastaya uygun bir süre tanınmalıdır. Olması gereken aydınlatmanın tıbbi muameleden bir gün önce yapılmasıdır. Tehlikesi fazla, kapsamı geniş veya ileri müdahale gerektiren ve sonuçları kalıcı olan uygulamalarda aydınlatma daha da önem arz etmekte olduğundan aydınlatmanın süresi daha da uzun tutulmalıdır.

Aydınlatma için muhtemel risklerin hasta tarafından subjektif önem taşıdığı göz önünde bulundurulmalıdır. Görüntünün hayati önemde olduğu mesleklerde çalışanlara estetik müdahale sonrası örneğin oyuncu ya da fotomodel ise bu kimselere yüzünde kalabilecek yara izi mutlak suretle ve açıkça anlatılmalıdır.

Hasta çocuk ise velisi veya kısıtlı ise vasisi aydınlatılmalıdır. Bu durumlarda çocuk veya kısıtlı anlayabileceği ölçüde bilgilendirmeli, kendilerinin de mümkün olduğu kadar süreç ve tedaviye katılımları sağlanmalıdır.

Aydınlatmanın temel aşamaları şunlardır: tedavi (güvenlik) aydınlatması, karar (teşhis, süreç, riziko) aydınlatmaları, tedavi sonrası aydınlatma. 

  • Tedavi (güvenlik) aydınlatması hastanın tedaviye onay vermesini ve bilgilendirilmiş onamını almaya yöneliktir. Hastanın mevcut sağlık durumu, işleyecek süreç, tedavide uygulanacaklar, kullanılacak ilaçlara yönelik ön aydınlatmadır.

  • Teşhis aydınlatmasında hastaya hastalığın sebepleri şekilleri, gelişimi açıklanır, hastalık kendisine anlatılır.

  • Süreç aydınlatması ise müdahale öncesi ve sonrasındaki sürece ilişkin hastaya gerekli detayda bilgi verilmesidir. 

  • Riziko aydınlatması ise oluşabilecek komplikasyonlar hakkında hastanın bilgilendirilmesidir.

  • Tedavi sonrası aydınlatma ise hastanın hızlı iyileşmesi için dikkat etmesi gerekenlerin kendisine açıklanmasıdır.

Doktor hastayı gerekli şekilde aydınlatmaz ise tıbbi müdahale hukuka aykırı sayılacak, doktorun kusuru bulunmasa bile gerçekleştirilen müdahalenin olumsuz bütün sonuçlarından dolayı doktorun sorumluluğu doğacaktır. Hastanın korkmaması adına cerrahi işlemin içeriğinin ve muhtemel sonuçlarının hastaya anlatılmaması durumu hekim için aydınlatma yükümlülüğünün ihlalini teşkil edebilecektir.

Aydınlatma konusunda belirli bir şekil zorunluluğu yoktur, aydınlatma sözlü de olabilir. Fakat aydınlatmanın şekli ve hastadan alınacak onam, genel ve soyut ibarelerle düzenlenmiş bir muvafakatname şeklinde olmamalıdır. Tıbbi muamele ve alternatifleri hakkında bilgi yer almalı, yöntemin başarı şansı, uygulama ve tedavi süresi, hastalık için var olan riskler, muhtemel sonuçlar ve çıkabilecek komplikasyonlar hakkında hastanın bilgilendirildiği anlaşılmalıdır. 

Tıbbi müdahale vücut dokunulmazlığının bir ihlali olduğundan, bu müdahale ancak rıza ile hukuka uygun hale gelir. Belirtmek gerekir ki Yargıtay kararları uyarınca aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ve aydınlatılmış onamın alındığının ispatı hekim ve hastane üzerindedir.

Malpraktis - Tıbbi Uygulama Hataları

Malpraktis nedir? Malpraktis kabaca tıbbi uygulama hatası demektir, yani hekimin (doktor, cerrah veya diş hekimi) teşhis, tedavi ve aydınlatma konusundaki kusurlu hatalarına denilmektedir. Estetik operasyonlarda hatalı tıbbi uygulamadan yani malpraktisten dolayı açılan davalar çoğunlukla özen borcuna aykırılıktan ileri gelmektedir.

Yargıtay bir kararında Doktorun hastanın karın bölgesi estetiğini değerlendirmiş, taraflar arasında kurulan sözleşmenin hukuki niteliğini eser sözleşmesi olarak kabul ederek doktorun yani cerrahın sadakat ve özen yükümlülüğünü şu şekilde vurgulamıştır; “Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar.

Estetik müdahale sonrası hukuken ayıbın söz konusu olması (yüzün istenen görüntüde olmaması, burnun düşmesi veya burun kırılması ya da diş protezinin ağza oturmaması gibi haller) halinde hukuken iş sahibi (hasta) şu seçimlik haklarından mümkün ve uygun olan birini kullanabilir:

  • Herhangi ek bir ücret ödemeksizin ayıbın giderilmesini talep edebilir.
  • Sözleşmeyi feshedip ödenen paranın iadesini talep edilebilir. 
  • Ayıp oranında bedelden indirim ya da ödenen paranın bir kısmının iadesini talep edilebilir. 
  • Maddi ve manevi zararının tazminini talep edebilir.

Maddi Tazminat

Estetik amaçlı müdahalelerde müdahalelerde tazmine konu maddi zararlar operasyon için yapılan giderler ile operasyon nedeniyle hastada vuku bulan kazanç kaybı ve ileride doğacak ekonomik kayıpları maddi tazminat kapsamındadır. Maddi tazminatı karşılayacak taraf, estetik müdahalenin yapıldığı yere göre hekim, hastane, sağlık merkezi veya kamu tarafından karşılanmalıdır. Tazminat bedeli zarara uğrayan hastaya verilmelidir. Hastanın vefatı halinde yakınlarına ve mirasçılarına da maddi tazminat ödenmesine karar verilebilir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/11743 Esas 2013/13688 Karar 01.10.2013 tarihli kararında estetik müdahaleye maruz kalan hastanın maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne karar vermiştir. Kararda “Davacı ile davalı doktor arasındaki ilişki BK’ nın 355 (6098 sayılı yasa 455) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Davacı, iş sahibi, davalı doktor yüklenici konumundadır. Davalı doktor davacının göğüs ameliyatını yapmayı üstlenmiştir. Bu ameliyat tamamen estetik amaçlıdır. Davacı iş sahibi tarafından ayıbın giderilmesi için yapılan giderlerin tahsilinin istenmesi durumunda iş bedelinin ve giderlerin kendisi tarafından karşılanması zorunlu olduğundan iş bedeli ve giderlerin tahsili istenemez. Bu konuda davacı vekiline tercihi sorularak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekir. Davacı, manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Yukarıda açıklandığı şekilde davalı doktor estetik ameliyatlarda kusurlu görüldüğünden, davacının da tam olarak başarıya ulaşmayan estetik ameliyatlar nedeniyle acı çekmesi ve üzüntü duyması doğal olduğundan, mahkemece uygun görülecek manevi tazminatın davacı yararına karar altına alınması gerekir.”. Dolayısıyla hekim borçlar kanunu kapsamında eser sözleşmesi göz önünde bulundurularak sorumlu tutulmuştur.

Cismani Zarar

Bedensel zararlar Türk borçlar Kanunu madde 54 kapsamında hastanın aylık geliri, olası iş hayatı ve hayatta kalma süresi dikkate alınarak hesaplanan zararı ifade etmektedir. Zararın tespiti için Yargıtay kararlarına göre ölüm ve bedensel zararlara ilişkin olarak PMF-1931 yaşam tablosuna göre yaşam süresi hesaplanmaktadır. 

İş Gücü Kaybı

Çalışma gücünde kalıcı ya da geçici olarak gerçekleşen kayıp ve maluliyet halinden dolayı oluşan zararlardır. Çalışan kişiler bakımından kişinin o zamandaki gelirine ve ücretine göre hesaplanmaktadır. Çalışmayan bir kişi için ileride çalışma ve yapacağı iş gözetilerek bu kayıp hesaplanmaktadır.

Ekonomik Geleceğin Sarsılması

Hastanın dış görünüşü itibariyle önceki işine devam edememe ya da etse bile kazancında eksilme olması dolayısıyla oluşan zararı ifade etmektedir. Görüntü itibariyle önem arz eden mankenlik, oyunculuk gibi meslekler ya da eş bulabilme durumunda zorluklar ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararın hesaplanmasında göz önünde bulundurulmalıdır. 

Manevi Tazminat

Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca zarara uğrayan kişiye uygun miktarda paranın manevi tazminat olarak verilmesi için dava açılması mümkündür.

Estetik müdahale nedeniyle uğranılan manevi zarar; bireyin çirkin bir görüntü nedeniyle acı, elem, üzüntü, keder ve küçük düşme olarak ifade edilebilir. Manevi zararın takdirinde cinsiyet, yaş, meslek, medeni hal, sosyal hayat ve kişinin özel durumu göz önünde bulundurulur.  

Birçok estetik müdahalede müdahale nedeniyle çekilen acı genel olarak fazla olmamakta ise de öngörülemeyen sonuçlar ile hastanın müdahale sonrasında acı çekmesi halinde manevi tazminat talebinde bulunması mümkündür. Hastanın müdahale öncesi eksik aydınlatma ile müdahale sonrasında çektiği acıları bilseydi müdahaleye rızası olmayacaktı ise, bu nedenle manevi tazminat söz konusu olmaktadır.

Estetik Cerraha Tazminat Davası Açmak için Avukat

Estetik doktoruna dava açmak için karar verme aşamasında ve sonrasında tıbbi müdahalenin, kusurun ve zararın değerlendirilmesi gerekmekte ve estetik cerrahi konusunda tecrübeli bir avukat ile dosyaya çalışılması ve avukattan hukuki görüş alınması tavsiye edilmektedir. Avukat hukuki danışmanlık vermesinin yanı sıra açacağınız tazminat davası için zamanaşımı ile süreler ve deliller gibi usuli konularda da sizi bilgilendirecektir. Avukatlık ve hukuk bürosu sağlık alanında uzman olarak, müvekkillerine estetik müdahalelerde gerçekleşen kazalardan, istenmeyen durumlardan ve ayıplı görüntüden dolayı doktora, cerraha, sağlık merkezine, hastaneye dava açmak isteyen müvekkillere profesyonel şekilde hukuki destek verir.

Estetik ameliyat veya plastik cerrahi konusunda dava açmak istiyorsanız veya size karşı bir dava açıldıysa buna ilişkin yukarıdaki bütün açıklamalara dikkat etmenizi öneririz. Hukuki destek alma konusunda sorularınız ve merak ettikleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Mesaj Bırakın

İletişim Bilgilerimiz

Mail Yazın mail@istlegal.com

Bize UlaşınIstiklal Cd. No: 189/9-2 Taksim 34433 Beyoglu / Istanbul

Hemen Arayın +90 (530) 100 90 89

Bu sayfayı paylaş :